11 Haziran 2014 Çarşamba

İspanya v Hollanda

Tercih: 2,5- (1,50), iy 0 (1,80) Tahmini Topla Oynama: %65+ - %35 - (İspanya en az %65, Hollanda en fazla %35) ***************************************************************************************************************** İSPANYA: Kaleciler: Iker Casillas (Real Madrid), Pepe Reina (Liverpool), David De Gea (Manchester United) Defans: Sergio Ramos (Real Madrid), Gerard Pique (Barcelona), Raul Albiol (Napoli), Juanfran (Atletico Madrid), Jordi Alba (Barcelona), Cesar Azpilicueta (Chelsea) Orta saha: Javi Martinez (Bayern Münih), Xavi (Barcelona), Xabi Alonso (Real Madrid), Andres Iniesta (Barcelona), Koke (Atletico Madrid), Sergio Busquets (Barcelona), Santi Cazorla (Arsenal), Cesc Fabregas (Barcelona), Juan Mata (Manchester United), David Silva (Manchester City) Forvet: Pedro (Barcelona), Diego Costa (Atletico Madrid), David Villa (New York), Fernando Torres (Chelsea) --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- SON 3 HAZIRLIK MAÇI: İspanya: 1-0 İtalya Toplam Şut: 21-2 İsabetli Şut: 10-1 İspanya 2-0 Bolivya Toplam Şut: 21-3 İsabetli Şut: 9-0 İspanya 2-0 El Salvador Toplam Şut: 22-3 İsabetli Şut: 11-0 ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- GENEL HATLARIYLA İSPANYA: İspanya değişik takıntıları olan; bazı şeylere saplanıp kalan futbol anlayışını sürdürmeye devam ediyor. Ellerinde olsa tüm kadroyu ortasahadan oluşturup sahaya 1-9-0 taktiğiyle çıkacaklar. Bu turnuva öncesi de Pique ve Ramos dışında tek yedek stoper olarak Albiol'u kadroya alıp santrafor olarak da sakat ve akıbeti belirsiz Diego Costa, son 2-3 sezondur vasatı aşamayan ve sezon boyu Costa'nın gölgesinde kalan David Villa, senelerdir golü unutan Torres üçlüsünü kadroya alıp Llorente, Negredo gibi isimleri kadroya bile almadılar. Bu takıntıları başlarına eninde sonunda büyük iş açacak. O da bu turnuvada olabilir. Umarım da olur. Bunu canı gönülden istiyorum. Çünkü; gerektiği yerde dur demeyi bilmeyen ve kendini geliştiremeyen takımlar hep itici gelmiştir bana. Geçen sene Maracana'da Brezilya ile oynadıkları finalde bir devir kapandı aslında. Ama İspanya bunu görmemekte ısrar ediyor. Hani Barcelona'lı futbolcular demişti ya geçen sene “Mourinho İspanya futbolunu mahvedip gitti” diye. Aslında çok haklılardı. Bu seneki oyun anlayışını defalarca eleştirdim Mourinho'nun. Ama Real'de büyük iş yaptı baan göre. Birçok kişi “Mourinho gitti Real rahatladı” diyor. Fakat Mou zamanındaki Barca ile bu seneki Barca arasında dağlar kadar fark vardı. Mourinho Barcelona'nın oyununu çözdü ve nasıl durduracağını anlayıp Barcelona hegemonyasını yıktı. Barcelona demek İspanya demek zaten son 7-8 yıldır. Son senelerde Barcelona oyun yapısıyla ve iskeleti Barcelona'lı oyunculardan kurulmuş içine biraz da Real Madrid serpiştirilmiş kadrosuyla almadık kupa bırakmadı İspanya. Ama Mourinho önde basarak ve Xavi&İniesta pas kanallarını tıkayarak Barcelona'yı yıkmanın yolunu buldu.Tamam yine şampiyon olamadı son senesinde. Ama bu basit gözüken maçlarda kaybedilen puanlarla oldu tamamen. Mourinho'nun yaptığı diğer takımlara da ilham oldu ve geçen seneki Barca - Bayern Munih maçı bunun son halkası oldu. 2 maçta yenilen 7 gol ve atılan 0 golle alınan elenme İspanya milli takımı için de S.O.S. demekti. Artık bu kadro başarıya da doydu ve çok yoruldu. Senelerdir her sene dinlenmeden Lig & Kupa &Şampiyonlar Ligi ve milli takımda oynuyorlar. Xavi emekliliğe yaklaştı; forvet sıkıntısı çektiklerinden forvetsiz sistemler denemeye başladılar ama takımınızda bir "Messi" yoksa bunun da başarılı olması mümkün değil. (Ki; artık Messi varsa bile bu sistem başarılı olamıyor) Taraftar da "pas-pas-pas" tan sıkıldı artık ve son iki turnuvadır İspanya sürekli ıslıklandı. Yani artık bir devir kapandı ve yeni bir yapılanmaya gitmeleri kaçınılmaz görünüyor. Alttan da aslında iyi bir jenerasyon geliyor yine. Ama bu ısrar devam ederse felaket kaçınılmaz. Yine de eldeki kadro birçok takıma göre üstün bir kadro. Ama kullanmayı bilene. Eldeki kadrodan bir 11 kuracak olsam şu şekilde olurdu: Casillas Azpilicueta - Ramos Pique Jordi Alba Busquets İniesta Xabi Alonso D.Silva Koke Diego Costa Ama böyle bir kadro kurulacağına dair umudum da pek yok. Xavi'den ne olursa olsun vazgeçmeyeceklerini düşünüyorum. Öyle bir durumda da muhtemelen Iniesta'yı kanada çekip ortasahayı Xavi- Xabi Alonso- Busquets üçlüsünden oluşturacak ve o sıkıcı pas oyunlarına devam edeceklerdir. Böyle bir durumda da kesik yeme ihtimali en yüksek oyuncu tahmin edileceği gibi Koke olacaktır. Büyük sorunlar biri de kalede. Dünyanın en iyi kalecilerinden Casillas 2 senedir oynatılmaya oynatılmaya paslandı ve futbola küstürüldü. Şampiyonlar Ligi finalinde yaptığı hatalar bildiğimiz Casillas'ın yapmayacağı cinsten hatalardı. O bölgede de bir sürpriz olur mu bilmem. Ama De Gea da Reina da tam olarak güven vermeyen kaleciler. Yani kim oynarsa oynasın kale bu turnuvada tam anlamıyla güven vermeyecek. ************************************************************************************************************* HOLLANDA: Kaleciler: Jasper Cillessen (Ajax), Tim Krul (Newcastle United), Michel Vorm (Swansea City) Defans: Daley Blind (Ajax), Daryl Janmaat (Feyenoord), Terence Kongolo (Feyenoord), Bruno Martins Indi (Feyenoord), Joël Veltman (Ajax), Paul Verhaegh (FC Augsburg), Ron Vlaar (Aston Villa), Stefan de Vrij (Feyenoord) Orta Saha: Jordy Clasie (Feyenoord), Leroy Fer (Norwich City), Jonathan de Guzman (Swansea City), Nigel de Jong (AC Milan), Wesley Sneijder (Galatasaray), Georginio Wijnaldum (PSV) Forvet: Memphis Depay (PSV), Klaas Jan Huntelaar (Schalke 04), Dirk Kuyt (Fenerbahçe), Jeremain Lens (Dinamo Kiev), Robin van Persie (Manchester United) ve Arjen Robben (Bayern Münih) --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- SON 3 HAZIRLIK MAÇI: Hollanda: 1-1 Ekvador Toplam Şut: 20-3 İsabetli Şut: 9-2 Hollanda 1-0 Gana Toplam Şut: 12-6 İsabetli Şut: 5-2 Hollanda 2-0 Galler Toplam Şut: 16-6 İsabetli Şut: 4-3 ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- GENEL HATLARIYLA HOLLANDA: 4-5 tecrübeli oyuncunun çevresinde oluşturulmuş genç bir kadroya sahip Hollanda. Başarılı bir harman bana göre.Dünya Kupası öncesi kupada Van Gaal'in aklında iki taktik var gibi duruyor. İlki 5-3-2 ve 3-5-2 arası değişen bir taktik. Bu taktiği Brezilya ve Cafu'lu Brezilya'nın taktiğine benzetebiliriz Muhtemelen üçlü bir tandem oluşturup ofansif kanat-beklerle oyunu çift yönlü oynama planı var Van Gaal'in aklında. Bu taktik için bizim de yakından tanıdığımız bir isim özel hazırlıyorlar: “Dirk Kuyt” Fakat bizim tanıdığımız, bildiğimiz tarzda değil. Bu taktikte ofansif sağ bek olarak düşünüyor Van Gaal Kuyt'ı. Liverpool zamanında da bu mevkide görev almışlığı olan Kuyt müthiş profesyonelliği ile bu mevkide de bence hiç sırıtmaz. Janmaat sağ bekte forma için bir adım önde gözükse de Kuyt sürprizi de gelebilir. Bu taktikte ileri uçta muhtemelen Van Persie ve yanında da serbest oyuncu olarak Robben olacaktır. Arkalarında Galatasaray'da iyi bir sezon geçiren Sneijder oyun kurucu olarak takımın önemli silahlarından biri olacaktır. Huntelaar da daha önceki turnuvalarda olduğu gibi kenarda “nöbetçi golcü” olarak bekleyecek gibi duruyor. Özetle; bu turnuvada Hollanda'nın bu turnuvadaki en büyük gol silahları Van Persie- Sneijder- Robben- Huntelaar olacak gibi duruyor. İsterseniz bu futbolcuların bu seneki istatistiklerine bir göz atalım. Van Persie: 28 maç --> 81 şut - 18 gol & 4 asist - %76,7 isabetli pas Arjen Robben: 45 maç --> 153 şut – 21 gol & 17 asist – 83,9 isabetli pas Wesley Sneijder: 42 maç –-> 118 şut - 17 gol & 9 asist- %84,3 isabetli pas Jan Huntelaar: 21 maç --> 65 şut – 14 gol 2 asist - %76 isabetli pas Görüldüğü üzere santraforlar bu sene 30 maç bile oynayamadı bu sene sakatlıklar dolayısıyla. Buna rağmen atılan şut başına gollere baktığımızda iyi bir istatistik görüyoruz. Robben ve Sneijder'in şut başına gol istatistikleri biraz daha düşük. Fakat bu oyuncuların cezasahası dışından da çok şut denemesi yaptığı ve frikik kullandığı düşünüldüğünde ortalamalarını iyi sayabiliriz. Yani Hollanda'lı golcüler yakaladı mı atan cinste oyuncular. Van Gaal bu sebeple de bu turnuvada savunmayı biraz daha ön planda tutuyor. Bunun detaylarına da biraz sonra değineceğim. Ortasahanın ağırlık olarak savunma yükünü çekecek ikili için alternatif bol olsa Blind-Fer ve Clasie üçlüsünün şansı diğer oyunculara göre bir kademe ötede bana göre. Savunmada da alternatif bol. Bu taktikle beklerin önemi büyük. Yukarıda da bahsettiğim gibi Kuyt'ı bu turnuvada sağ bek olarak görebiliriz. Top Hollanda'da iken ortasaha; rakipteyken ise; bek gibi görev alacak bu taktikteki bekler. Normal şartlarda 34 yaşındaki bir oyuncu için bu tempoyu kaldırması zor dememiz gerekirdi. Fakat söz konusu isim Dirk Kuyt ise; işler değişiyor. Fenerbahçe'de bu sene birçok gençten çok daha fazla koşup mücadele ettiğine bu sene hepimiz şahit olduk. Kuyt'ın en büyük rakibi ise; Daryl Janmaat sağ bekte. Bu sene Feyenoord formasıyla 2 gol 5 asistlik performsla iyi bir sezon geçirdi genç sağ bek. Sol bekte ise; şansı en yüksek isim Patrick van Aanholt. Vitesse formasıyla ofansif bek olarak başarılı bir performans sergiledi Van Aanholt. Gerektiğinde ortasahanın solunda da oynayabilen genç sol bek Van Gaal'in kafasındaki ofansif bek kurgusu için biçilmiş kaftan gibi duruyor. Stoper mevkisi ise; belki de takımın en büyük handikapı. Stoperde güven verecek ve Uluslar arası alanda kendini kanıtlamış hiçbir oyuncu bulunmuyor. Van Gaal'in 5-3-2 sistemini düşünmesinin en büyük nedenlerinden birinin de bu olduğunu düşünüyorum. Tandemde De Vrij- Vlaar- Bruno Martins Indi üçlüsünün şansı yüksek gibi duruyor. Özellikle Bruno Martins Indi son senelerde oldukça dikkatimi çeken bir oyuncu. Hem sol bek hem de stoperde görev alabilen Indi stoperde oynarsa geriden oyun kurma açısından da takımın önemli isimlerinden olacaktır. Kale için ise; en büyük aday Jasper Cillessen gibi duruyor. Ajax'ta bu sezon 8.haftadan sonra formayı kapan ve bir daha bırakmayan Cillessen kalesinde sezon boyu güven verdi. Ligde bu sezon 25 maçta kalesinde 13 gol gören 25 yaşındaki eldiven Şampiyonlar Ligi tecrübesini de tattı. Ayaklarını da iyi kullanan ve topu oyuna iyi sokan bir kaleci. Günümüz futbolunda da kaleciler için bu çok önemli bir özellik. Yine de Van Gaal sürpriz yapıp Krul'e şans verebilir. Şu an için şansları %70-30 olarak gördüğümü söyleyebilirim. *********************************************************************************************************** MAÇ KURGUSU: Dünya Kupası kapandığı gibi başlıyor bu iki takım için. Geçen turnuvada iki ekip finalde karşılaşmış ve Robben'in kaçırdığı çok net iki golden sonra İspanya İniesta ile golü bulup Dünya Kupası'nın sahibi olmuştu. Yukarıda da bahsettiğim gibi Van Gaal büyük bir sürpriz olmazsa bu maça 5-3-2 taktiğiyle çıkacak. Çünkü savunmadaki tecrübesiz isimlere pek güvenmiyor Van Gaal. Öncelikle arkayı sağlama almak istiyor. İspanya için ise; bence bu turnuvadaki en kilit 2 isim Koke ve Diego Costa olacak. Özellikle Costa bence takım karakterinin değişmesi açısından çok önemli. Çünkü Costa tabir-i caizse çirkef bir oyuncu. Bunun yanında çok da hırslı ve rakiple sürekli sataşan, defans oyuncularını yıldıran, takımını ateşleyen bir yapıya sahip. Şu an tam da İspanya'ya lazım olan şey de bu: "Bir kıvılcım" Eğer ki o kıvılcımı Costa yaratabilirse İspanya futbolu için "Bir umut" diyebiliriz. Uzun lafın kısası düşüncem o ki; bu maçta iki ekip birbirini tartarak maça başlayacak ve muhtemelen az gollü bir maç ortaya çıkacak. Ben maçın berabere sonuçlanabileceğini ve grup liderini takımların Şili ve Avustralya ile yapacakları maçların belirleyeceğini düşünüyorum. Hatta Şili'den bir sürpriz de beklemiyor değilim. Maçta ilk tercihim 2,5- ve iy 0 yönünde. iy 0 / ms 0 da yüksek orandan denenebilir bana göre.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder