9 Mart 2015 Pazartesi
MLS 1. HAFTA
MLS 1.HAFTA:
LA Galaxy-Chicago: 2-0
La Galaxy kilidi açmakta zorlandı. Donovan'sız oynamaya alışmalılar. Isizaki bencil olmasa maç daha erken kopabilirdi. İlk gol 65'te Jeff Larentowicz'in basit hatasından geldi. Al da at dedi adeta Villareal'e. Chiacago hücumda etkisizdi. Ama Accam da oynamaya başlayınca hücum güçleri daha da artacaktır.
Dc United-Montreal: 1-0
Maç 2-3 farklı da bitebilirdi, berabere de. 1-0'a kadar çok pozisyonlu bir maç olmasa da 1-0 sonrası maç oldukça hareketlendi. Dc United'ta Pontius, Montreal'de Camara ve Mapp net pozisyonlardan yararlanamadı. 75.dakikada Montreal adına bir de tartışılacak penaltı pozisyonu vardı. Dc United adına Arrieta önemli transfer. Sezona golle başlaması da psikolojik açıdan iyi oldu onlar adına. Rolfe de ilk hafta oldukça formda gözüktü. Bana göre maçın en iyilerindendi. Dc United'ın iyi bir hücum hattı var. Montreal'i de yenilmelerine rağmen beğendim. Bu sene onlar adına da ümitliyim.
Philadelphia-Colorado. 0-0
Tek taraflı bir maç oldu. Philadelphia saldırdı, Colorado sadece kalesini savundu. Bol pozisyon da bulsa cömertçe harcadı fırsatları ev sahibi. Son dakikalarda az daha "Atamayana atarlar" kuralı işleyecek ve Colorado böylesi ezik oynadığı bir maçta 3 puanla sahadan ayrılacaktı. Maçtaki tek pozisyonlarında Badji'nin şutu direği sıyırdı ve futbolun adaleti biraz olsun kendini gösterdi. Phila bu oyununu devam ettirirse sezon boyu evinde kolay kolay karşımıza alamayacağımız takımlardan olacaktır.
Vancouver-Toronto: 1-3
Haftanın tartışmasız en zevkli maçıydı. İki takım adına da gidip-gelebilecek bir maçtı. Şu bir gerçek ki; Altidore-Giovinco hücum hattı bu ligin üstünde bir ikili. Bu oyuncuların yanına Bradley, Cheyrou, Osorio gibi ortasaha oyuncularını da katınca ortaya son derece etkili bir tim çıkıyor. Sezon sonu üst sıralarda göreceğiz muhtelemen Toronto'yu. Vancouver'i de hücum tarafında beğendim bu maç. Özellikle Rivero çok önemli bir hamle bana göre. Savunma biraz ağır gözüktü bu maç. Yeni transfer Kah hava toplarında fena değildi. Ama hız konusunda ve hamlelerde zayıf. Son dakikalarda kırmızı yemesi de içten bile değildi. Penaltı pozisyonunda sarı kart ile çok ucuz yırttı. Böyle giderse Vancouver da sezon boyu bol gol izletecek gibi duruyor bizlere.
Houston-Colombus: 1-0
Şans Colombus'un yanında değildi. Maç boyu çok daha fazla etkili oldular. Ama Houston kalecisi Deric ve direkler onlara izin vermedi. Houston imkanları kısıtlı bir takım. Barnes ve Davis ile bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Ama bu sene de ortasıra ve altı sıralalarda yer alacaklardır muhtemelen. Colombus ise; çözülmesi zor bir takım. Bakıldığında ekstra yıldızları yok. Ama zaman zaman oynadıkları futbolla ciddi zevk veriyorlar. Higuain takımın en önemli adamı bana göre. Pas dağıtıyor, cezasahası dışından sert şutlar çekiyor, adam eksiltiyor. Takımı maestro gibi yönetiyor. Keşke Türkiye'de biraz daha izleyebilseydik. 3 büyüklere olmasa bile anadolu takımlarına çağ atlatır bana göre. Kamara da takımda fark yaratbilecek adamlardan bence bu sene. İşin özü; en azından puan Colombus'un hakkıydı bu maç. Ama şans yanlarında değildi.
Dallas-San Jose: 1-0
Baştan sona Dallas baskısıyla geçti maç. Çizgiden çıkanlar, kalecinin net kurtarışları, karşı karşıya kaçanlar...Maç boyu gelmeyen gol 90+3'te kaleci Bingham'ın gereksiz çıkışı nedeiyle Perez ile geldi. Castillo, Perez, Akindele gibi etkili bir hücum hattı var Dallas'In. Özellikle Castillo'dan bu sene patlama bekliyorum. San Jose'ye gelecek olursak; bana pek de umut vermediler ilk hafta. Bu sene de Wondolowski'nin ayağına bakacak gibi duruyorlar.
Portland-Salt Lake: 0-0
Maçta etkili taraf Portland'tı. Çok pozisyona girip cömertçe harcadılar. Salt Lake bu sene de geçen sene olduğu gibi deplasmanda etkisiz gidip evinde toplayacağı puanlarla ayakta kalacak gibi duruyor. Olave savunma için önemli bir hamle. Duran toplarda ileri çıkışlarda da sezon boyu minimum 3-4 gol bulacaktır bana göre. Portland ise; geçen sezona göre etkili gözüktü ilk maçta. Takım transfer döneminde çok kan kaybetmedi. Önemli diyebileceğim kaleci Ricketts ayrıldı sadece. Onun yerine Stromgodset kalecisi Kwarasey takviyesi geldi. Bunun dışında savunmaya Salt Lake'ten Borchers, ortasahaya da Kolombiya'lı Asprilla takviyeleri geldi. Kadro derinliği geçen seneye göre daha da arttı. Bu sene ortasıra ile üst sıralar arasında gidip gelecek bir Portland bekliyorum kendi adıma.
Orlando City- New York City: 1-1
Bu maç da KGV olduysa hiçbir maçtan ümidi kesmemek lazım. Öylesine sıkıcı bir maçtı. 90 dakika izlediğim maçlardandı bu hafta ve ilk yarı sonunda uyuyacak haldeydim. New York'un cezasahası çizgisinden gelen golüne Kaka 90+1'de cevap verdi. Aslında Kaka da verdi sayılmaz pek. Kaka'nın auta doğru giden frikiği New York City defansı aracılığıyla kaleye gönderildi. İki takım da yetersiz. Eskiden mahalle maçı yapardık. Mahallenin abileri iki ayrı takıma ayrılır; sırayla adam seçerlerdi. "Ahmet benim" "Hüseyin benim" Bu böyle uzar giderdi. Orlando ile New York City de aynı durumda. Bir takıma David Villa, diğerine Kaka iki takım oluşmuş ve sırayla adam seçip iki takım oluşturmuş gibilerdi dün. Orlando'yu bir tık daha fazla beğendim. Hücum hatlarında genç Kolombiya'lılar Rivas ile Higuita takıma uyum sağlayabilirlerse Kaka ile bir şeyler yapabilirler. Ama New York City içi boş bir takım izlenimi verdi bana. Sadece ortasaha Mix'i beğendim dün. Rosenborg'tan transfer edilen Norveç asıllı oyuncu ortasahada derli toplu bir görüntü verdi. Onun dışında David Villa bile yokları oynadı dün. Özetle; iki takım da pek umut vermedi bana. Umarım toparlanır ve lige renk katarlar.
Kansas-New York Red Bulls: 1-1
New York RB Henry sonrası hücumda biraz güç kaybetti. Artık hücumda yük ağırlıklı olarak Wrigt-Philiips ve Sam'in üzerinde olacak. Sam ilk hafta beklentileri fazlasıyla karşıladı bana göre. Muhteşem bir maç çıkardı; muhteşem bir gol attı. Kansas ise; etkiliydi maçta. 70.dakikada 10 kişi kaldılar. Buna rağmen 89 ve 90+3'te Dwyer ile iki net pozisyondan yararlanamadılar. Sahalarında kolay kolay kaybetmezler bu sene bana göre. Üst sıraları da zorlarlar.
Seattle-New England: 3-0
Eğer takımınızda Dempsey-Martins gibi bir ikili varsa geriyi iyi savunun yeter. Seattle da böyle yapıyor. Hücumu Dempsey ve Martins'e bırakıp geriyi iyi savunmaya çalışıyor. Bu maçta da Demsey-Martins şov vardı. Dempsey önce bir penaltı yaptırdı. (Ne kadar doğru kadar tartışılır. Bana çok basit bir penaltı kararı gibi geldi) Kendi yaptırdığı penaltıyı gole çevirdi. Sonra MArtins kafa golüyle farkı ikiye çıkardı. 2.yarı ise; Dempsey-Martins ikilisi harika paslaşmalarla defansı uyuttu. Martins verdi, Dempsey boş kaleye yuvarladı. Sakatlık yada ceza gibi durumlar olmadığı sürece bu ikili sene boyunca fark yaratacaktır. New England ise; geçen sene Jones'un gelişi sonrası ciddi bir çıkış yakalamıştı. Sezona iyi başlayamadılar. İlk maçta hiçbir varlık gösteremeyerek beni hayal kırıklığına uğrattılar. Jones'un da oynamaya başlaması ve Agudelo'nun takıma uyum sağlamasıyla ilerleyen haftalarda muhtemelen toparlanacaklardır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder